Miskatonic Üniversitesi’nin Lanetli Gerçeği
Miskatonic Üniversitesi’nin Lanetli Gerçeği
Korku edebiyatı denince akla gelen birkaç isim vardır: Poe, Machen, Blackwood… ve tabii ki, hepsini gölgede bırakan bir isim: H.P. Lovecraft. Onun eserlerinde bir üniversite tekrar tekrar karşımıza çıkar; öyle bir kurumdur ki, sadece hayali olmasına rağmen gerçek dünyada da iz bırakmıştır. İşte o üniversite: Miskatonic. Ve bugün, Miskatonic Üniversitesi’nin Lanetli Gerçeği üzerine konuşacağız. Gelin hadi, birlikte o loş koridorlarda dolaşalım, rafların arasında bekleyen yasaklı sayfaların tozunu kaldıralım.
Gerçek mi, Kurgu mu?
Hemen soruyu soralım: Miskatonic Üniversitesi gerçekten var mıydı? Kısacık cevap: Hayır. Daha uzun cevap: Keşke hayır olsaydı… Çünkü Lovecraft burayı öyle bir detayla, öyle bir inandırıcılıkla yazdı ki, okuyucularının çoğu bir dönem gerçekten Harvard’ın, Yale’in ya da Brown’un gölgeli ikizini Massachusetts’in puslu kıyılarında aradı.
Arkham kasabasına yerleştirilen bu kurum, aslında Lovecraft’ın okuduğu Providence çevresindeki üniversitelerden esinlenmiştir. Yani gerçeklik ve kurgu birbirine karışır. Ve işte bu yüzden, “acaba gerçekten vardı da biz mi gözümüzü kaçırdık?” sorusu zihnimize musallat olur. İşte tam burada Miskatonic Üniversitesi’nin Lanetli Gerçeği yeniden yankılanıyor meraklıları arasında galiba.
Arkham’ın Karanlık Yüreği
Arkham, Lovecraft’ın New England’ın hayali haritasına kazandırdığı lanetli şehirlerden biridir. Salem’in karanlık cadı tarihi, Providence’ın sisli sokakları ve Massachusetts’in soğuk taş binaları birleşir ve Arkham olur. Ve bu kasabanın kalbinde Miskatonic Üniversitesi yükselir.
Burası, sıradan bir akademi değil. Burada profesörler sadece bilgi aktarmakla kalmaz, aynı zamanda kadim varlıklarla mücadele ederler. Öğrenciler sadece sınavlara girmez, deliliğin kıyısında dolaşırlar. Ve kütüphane… kütüphane, sadece rafların değil, insan aklının da sınırlarını zorlar.
Kuruluş ve Tarih
Lovecraft’ın eserlerinde Miskatonic Üniversitesi’nin kökeni 1690’ların sonlarına uzanır. Yani Amerika’nın kolonileşme döneminde, Harvard’ın gölgesinde doğmuş bir kardeş kurum gibidir. Ancak Harvard’ın aksine, Miskatonic’in koleksiyonları arasında sadece ilahiyat ya da tarih kitapları değil, Necronomicon’un ta kendisi de vardır.
Medium’daki yazıya göre:
“Miskatonic Üniversitesi, Massachusetts eyaletinin Arkham kasabasında bulunan, köklü bir geçmişe sahip bir eğitim kurumu. 1690 yılında kurulmuş ve o zamandan beri gizemli olaylar ve tuhaf keşiflerle dolu bir tarihe sahip.”
Yasemin Yiğit Kuru’nun medium yazısından alınmıştır
Yani tarihsel süreklilik açısından, Miskatonic aslında Amerikan üniversite geleneğinin korku edebiyatına yansımış bir simülasyonudur.

Bölümler ve Kütüphane
Miskatonic, tıp, tarih, antropoloji, jeoloji gibi klasik bölümlere sahip görünür. Ama hepsi, görünenin ardında başka bir şey saklar. Örneğin antropoloji bölümü, kayıp uygarlıkları incelerken aslında insanlığın öncesinde hüküm süren varlıkların izlerini açığa çıkarır. Fizik bölümü, evrenin matematiğini araştırırken kozmik kapılar açar.
Ve tabii ki kütüphane. Bu kütüphane, korku edebiyatında eşi benzeri olmayan bir yerdir. Burada Necronomicon’un bir kopyası bulunur. Bunun dışında Unaussprechlichen Kulten, Cultes des Goules ve daha nice kara kitap raflarda sessizce bekler. Öğrencilerin çoğu buraya hiç uğramaz. Uğrayanların çoğu ise aklını kaybeder.
Akademisyenler ve Hangi Hikâyelerde Görülürler?
Miskatonic Üniversitesi’nin ruhunu asıl yaşatanlar profesörlerdir. Lovecraft’ın hikâyelerinde bu akademisyenler hem bilimsel merakı hem de dehşeti temsil eder. Kimileri Antarktika’da keşif yapar, kimileri kütüphaneyi korur, kimileri ise matematiği büyüyle karıştırır. Aşağıdaki listede, üniversitenin bilinen hocalarını ve hangi hikâyelerde karşımıza çıktıklarını bulacaksınız.
İsim | Bölüm / Ünvan | Geçtiği Eserler | Notlar |
---|---|---|---|
Dr. Henry Armitage | Baş Kütüphaneci | The Dunwich Horror | En ünlü karakterlerden, Whateley ailesinin dehşetine karşı duran ana figür. |
Prof. Ferdinand C. Ashley | Antik Tarih | The Shadow Out of Time | Zaman dışı uygarlıklarla ilgili tartışmalara katılır. |
Prof. Atwood | Fizik | At the Mountains of Madness | Antarktika seferinde adı geçen hocalardan. |
Prof. Dexter | Zooloji | The Whisperer in Darkness | Yaratıklarla ilgili zoolojik açıklamalar yapar. |
Prof. William Dyer | Jeoloji | At the Mountains of Madness, The Shadow Out of Time | Antarktika keşif heyetinin liderlerinden, anlatıcı. |
Prof. Ellery | Kimya | The Dreams in the Witch House | Matematik ile kimya arasındaki karanlık bağlantılarda yer alır. |
Prof. Tyler M. Freeborn | Antropoloji | The Shadow Out of Time | Zaman dışı değişimler üzerine çalışmaları var. |
Dr. Allan Halsey | Tıp Fakültesi Dekanı | Herbert West–Reanimator | Reanimasyon deneyleri sırasında hayatı kararan isimlerden. |
Prof. Lake | Biyoloji | At the Mountains of Madness | Antarktika’daki korkunç keşfi yapan bilim insanı. |
Dr. Francis Morgan | Arkeoloji | The Dunwich Horror | Dr. Armitage ile birlikte Whateley krizine dahil olur. |
Prof. Frank Pabodie | Mühendislik | At the Mountains of Madness | Antarktika seferinde teknik zekâsıyla ön planda. |
Prof. Nathaniel Wingate Peaslee | Siyaset Ekonomisi / Psikoloji | The Shadow Out of Time | Zaman dışı bilinç değişimleri yaşayan başkarakter. |
Prof. Wingate Peaslee | Psikoloji | The Shadow Out of Time | Nathaniel’in oğludur, babasının bilinç değişimini araştırır. |
Prof. Warren Rice | Diller | The Dunwich Horror | Armitage ve Morgan ile birlikte Whateley’lere karşı durur. |
Prof. Upham | Matematik | The Dreams in the Witch-House | Matematiksel formüllerle karanlık boyutları anlamaya çalışır. |
“Old” Waldron | Üniversite Doktoru | The Dreams in the Witch-House | Öğrencilerin sağlık sorunlarıyla ilgilenir. |
Albert Wilmarth | İngiliz Edebiyatı | At the Mountains of Madness, The Whisperer in Darkness | Mektupları ve incelemeleriyle öne çıkar. |
Dr. Lapham | Tıp / Anatomi | Herbert West–Reanimator | West’in deneylerinde adı geçenlerden biri. |
Dr. Allan | Cerrahi | Herbert West–Reanimator | West ile beraber çalıştığı ima edilir. |
Prof. Nathaniel Derby Pickman | Güzel Sanatlar / Edebiyat | Pickman’s Model (dolaylı olarak üniversiteyle bağlantılı) | Lanetli tablolarıyla bilinir. |
Dr. Chambers | Patoloji | Herbert West–Reanimator | West’in anatomi deneylerine destek verenlerden. |
Prof. Charles Annesley | Tarih | The Case of Charles Dexter Ward (dolaylı bağlantı) | Üniversiteyle ilişkili bir tarih profesörü. |
Prof. Nathaniel Gilman | Matematik | The Dreams in the Witch-House | Walter Gilman’ın akrabası, Witch House olaylarında dolaylı bağlantılı. |
(*Kaynak: lovecraft.fandom)
Bu kadro, Lovecraft’ın korkuyu akademinin içine yerleştirdiğini kanıtlar. Vampir hikâyelerinde papazlar, kurtadam hikâyelerinde köylüler vardır; Lovecraft’ta ise profesörler. Çünkü onun korkusu, bilimin açtığı kapılardan içeri sızar.
Kültürde Miskatonic
Filmler
- Miskatonic University (2014 kısa film) – James Bentley yönetiminde, Lovecraft’ın akademisini perdeye taşıyan kısa yapım.
- The Resonator: Miskatonic U (2021) – Stuart Gordon’un From Beyond’undan esinlenen, Tillinghast ve West’in deneylerini konu alan modern uyarlama.
Oyunlar
- Miskatonic University (Steam) – Henüz erken erişimde, bir yönetim simülasyonu: bölümler kuruyor, öğrenciler yetiştiriyor, ama aynı zamanda yasaklı araştırmalarla uğraşıyorsun.
- The Miskatonic (2018) – Kara mizah ve korkuyu birleştiren görsel roman tarzı oyun.
- MISKATONIC (VR, 2021) – Sesle büyü yaparak kozmik varlıklara karşı savaştığın bir sanal gerçeklik deneyimi.
Podcast
- Miskatonic Üniversitesi Podcast – Spotify’da yayınlanan, Lovecraft evrenine dair tartışmalar ve anlatılar barındıran bir program.
Neden Önemli?
Miskatonic Üniversitesi, Lovecraft’ın evreninde bilimin soğuk ışığı ile kozmik korkunun karanlık gölgelerinin kesiştiği noktadır. Necronomicon’un varlığı, profesörlerin lanetli araştırmaları, öğrencilerin kayboluşları… bunların hepsi, insan aklının bilmemesi gereken şeylere duyduğu o doyumsuz merakın sembolüdür.
Ve asıl ürpertici olan şudur: Bu yazıyı okurken bile, sanki Arkham’ın taş duvarlarının ardında hâlâ sayfalar çevrilmeye devam ediyor, hâlâ gölgeler arasında birileri fısıldıyor gibi hissederiz. Miskatonic’in gerçek olmadığını bilmek, onun zihnimizdeki gölgesini silmeye yetmez. Çünkü Lovecraft onu öyle canlı bir şekilde kazımıştır ki, artık kendi gerçekliğimizin sağlamlığını bile sorgulamaya başlarız.
Belki de mesele, üniversitenin var olup olmaması değildir; mesele, onun bilginin gölgesinde gizlenen korkunun en güçlü simgesi haline gelmiş olmasıdır. Çünkü Lovecraft bize şunu öğretti: İnsan merakı, bazen açılmaması gereken kapıları zorlar. Ve Miskatonic, işte o kapıların tam ortasında, gölgelerin ve fısıltıların üniversitesidir.
“Arkham’ın sisinde adını fısıldayanlar, gerçeğin değil, karanlığın öğrencileri olur.”