Yapay Zeka

AI Tarihçesi: Doğuş, Araştırmalar ve Evrim

Yapay zekanın (AI) tarihçesi, insanlığın bilgi işleme ve makine öğrenme süreçlerine dair merakının bir yansımasıdır. “AI Tarihçesi” adlı bu blog yazısında, yapay zekanın doğuşundan başlayarak, ilk araştırmalara, önemli dönüm noktalarına ve 20. ile 21. yüzyılda AI’nin evrimine kadar geniş bir perspektif sunacağız.

AI Tarihçesi

Yapay Zekanın Doğuşu

1940’lar ve 1950’ler: Başlangıç

Yapay zekanın temelleri, 1940’lı yıllarda Alan Turing’in çalışmalarına dayanır. Turing, hesaplama teorisinin öncüsü olarak, makinelerin düşünebilme yeteneğini sorgulayan Turing Testi’ni geliştirdi. Bu test, bir makinenin insan gibi düşünebildiğini belirlemek için kullanılır.

1956 yılında Dartmouth Konferansı ile yapay zeka resmi olarak doğdu. John McCarthy, Marvin Minsky, Nathaniel Rochester ve Claude Shannon gibi öncüler, “makinelerin insan gibi düşünebileceği” fikrini tartıştılar. Bu konferans, yapay zeka araştırmalarının başlangıcını işaret eder.

İlk AI Araştırmaları

1960’lar: Altın Çağ

1960’lar, yapay zekanın altın çağı olarak kabul edilir. Bu dönemde birçok AI programı geliştirildi ve başarıyla uygulandı. Özellikle, MIT’de Marvin Minsky ve Seymour Papert’in geliştirdiği “Perceptron” modeli önemli bir adım oldu. Perceptron, basit bir sinir ağı modeliydi ve makine öğrenmenin temel taşlarından birini oluşturdu.

Aynı dönemde, Stanford Üniversitesi’nde Edward Feigenbaum ve Joshua Lederberg, DENDRAL adlı ilk uzman sistemini geliştirdiler. Bu sistem, kimyasal bileşiklerin yapısını tahmin etmek için kullanıldı ve AI’nin bilimsel araştırmalarda kullanılabilirliğini gösterdi.

Önemli Dönüm Noktaları

1970’ler ve 1980’ler: Beklentilerin Gerçekleşememesi

1970’ler ve 1980’ler, yapay zeka araştırmalarında bir duraklama dönemi olarak bilinir. Bu dönemde, AI araştırmalarına olan ilgi azaldı ve “AI Kışı” olarak adlandırılan bir dönem başladı. Bu durum, AI projelerinin beklenen sonuçları vermemesi ve finansman sorunları nedeniyle meydana geldi.

Ancak, 1980’lerin sonlarına doğru, AI araştırmaları yeniden ivme kazandı. Özellikle, Japonya’nın Beşinci Nesil Bilgisayar Projesi, AI araştırmalarına yeniden ilgi uyandırdı. Bu proje, doğal dil işleme ve lojik programlama konularında önemli gelişmelere yol açtı.

1990’lar: AI’nin Yükselişi

1990’lar, yapay zekanın yeniden doğuşunu simgeler. IBM’in Deep Blue adlı satranç bilgisayarı, 1997 yılında dünya satranç şampiyonu Garry Kasparov’u yenerek büyük bir başarı elde etti. Bu olay, AI’nin potansiyelini geniş kitlelere gösterdi ve AI araştırmalarına olan ilgiyi yeniden canlandırdı.

21. Yüzyıl: Büyük Verinin Gücü

  1. yüzyıl, yapay zekanın evriminin hızlandığı bir dönem oldu. Büyük veri (big data) ve güçlü hesaplama kaynaklarının gelişmesi, AI algoritmalarının daha karmaşık ve etkili hale gelmesini sağladı. Derin öğrenme (deep learning) ve sinir ağları, AI’nin en önemli araçları haline geldi.

Google’ın AlphaGo programı, 2016 yılında dünya Go şampiyonu Lee Sedol’u yenerek AI’nin yeteneklerini bir kez daha kanıtladı. Bu başarı, derin öğrenme algoritmalarının gücünü ve AI’nin karmaşık görevleri başarma kapasitesini ortaya koydu.

AI’nin Geleceği

Yapay zeka, sağlık, finans, ulaşım ve daha birçok sektörde devrim yaratmaya devam ediyor. Özellikle, otonom araçlar, kişiselleştirilmiş tıp ve akıllı şehirler gibi alanlarda AI’nin etkisi giderek artıyor.

AI’nin geleceği, etik ve güvenlik konularında da önemli soruları gündeme getiriyor. AI sistemlerinin karar alma süreçlerindeki şeffaflık ve adalet, araştırmacılar ve politika yapıcılar için kritik öneme sahip.

Okuma Tavsiyeleri

İzleme Tavsiyeleri

  • “The Imitation Game” (2014): Alan Turing’in hayatını ve çalışmalarını konu alan bu film, yapay zekanın tarihçesi hakkında değerli bilgiler sunar.
  • “AlphaGo” (2017): Google DeepMind’in Go oyununda dünya şampiyonunu yenme hikayesini anlatan bu belgesel, AI’nin yeteneklerini gözler önüne serer.
The Imitation Game” (2014)
“AlphaGo” (2017)

Eğitim Tavsiyeleri

Podcast Tavsiyesi

Fularsız Entellik kanalının AI serisi podcastlerini mutlaka dinlemenizi tavsiye ederim.

İlgili bir önceki blog yazısı için BURAYA tıklayınız.

Bir yanıt yazın